Genel

Demokratik Zorbalık Üzerine

Abone Ol 

Eşitlik kavramını ele alacak olursak, eşitlik nedir ve hangi koşullarda uygulanır. Hangi koşullarda insanlar eşittir.

Eşitlik: Toplum içinde insanların aynı statüye sahip olması.

Her yurttaş demokratik şartlar altında gerçekten eşit mi yaşıyordur. Tocqueville, eşitliği iki yönelime götürmüştür. İlki insanları anarşiye kadar sürükleyecek bağımsızlıktır. Diğeri ise insanları köleliğe kadar götürecek olan bağımlılık. İkisinin arasında ince çizgi olduğu kadar bir sonsuz uçurumda mevcuttur ve bu iki durumda ‘demokratik’ şartlar altında gerçekleşir. İlkini insanlar kolayca aşabilirken diğer durumu nasıl şartlar altında yaşayacaklarını düşünmek önemlidir. İtaatsizliğin getirdiği eşitsizlik sonunda insanı köleliğe süreklerken, bağımsızlığı elde etmek için demokratik zorbalığa boyun mu eğmeliyiz?

Demokrasi dediğimizde halklar genellikle dinde de, felsefede de, siyasi yaşamda da eşitlik olarak genel ve basit kavramları ele alırlar. Tüm yurttaşların tek tipe benzediği toplumlar süreç içerisinde eşit kabul edilir. Zaten tek bir iktidar tarafından yönetilen uluslar kendilerini daha rahat, güvende ve eşit hisseder. İnsanların zihnine yerleştirilen bu düşünce zamanla onları köleye çevirdiğinde insanlar eşit ve özgür yaşadıklarını varsayarlar. Bir insana yapılan en ufak ayrıcalık onlar için terstir. Ya da bir başkaldırı direk olarak yok sayılmalıdır. Son dönemlere baktığımızda hükümetler birbirleriyle alakası olmayan toplumlara aynı yasaları dayatmaya çalışıyor ve buna demokrasi diyorlar. İnsanlar eşit olabilmek için özgür olmak istemişlerdir fakat özgürlük yerleştikçe hayatlarına eşitliklerinden aynı zamanda da özgürlüklerinden olmuşlardır.

Diğer yandan demokrasi adı altındaki zorbalık yavaşça gönüllü kulluğa dönüşmüştür. İnsanlar ‘efendisi’ olsun diye gönüllü olmaya çalışıyor. Karnı doydukça, girecek evi olduğu müddetçe her şeye boyun eğmeye başlıyorlar. Doğal yaşam haklarını ‘efendileri’ verdi zannediyorlar. Böylelikle insanlar yasalara uymak yerine tapmaya başlıyorlar. Her ne kadar hükümet yüz kızartıcı şeyler yapsa da yalan söylemeleri hoşuna gitmeye başlıyor halkın. Bu nasıl iştir ki yalan söyleyen hükümet halkın gözünde daha da yükselmiştir! Her şeyin tek bir kişiye bağlı olduğu yönetimlerde demokrasi nerededir? Her türlü baskıyı kollarını açarak kabul etmişlerdir. Şimdi birisi çıkıp bana, bunca insanın, ulusun gücünü tek bir kişiye tahsis ettiği güçten, ona karşı çıkan insanlara zarar vermeye boyun eğmişlerdir, nasıl katlanabiliyorlar, anlatabilir mi? Bu kadar aciz olabilir mi insan?

Abone Ol 

AysglKpnck94

Ben Ayşegül Kapancık, Başkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslarası İlişkiler mezunuyum. Araştırma, okuma ve yazma ile ilgiliyim. Yazarlık eğitimleri almış bulunuyorum. Bu yolda kendimi olabildiğince en iyi seviyeye getirmeye çalışıyorum.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu