GenelNewSocial

Eleştiri ????

Abone Ol 

Bir kızıl derili atasözü ile başlayalım isterim. “Benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan geç. Benim takıldığım taşlara takıl yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git benim gittiğim gibi anca o zaman beni yargılayabilirsin.”

Şimdiki sözlerim kuru eleştiri yapan herkese olacak: Birine yaptığı bir işle ya da sözle ilgili bir eleştiride bulunacaksanız, önce o işle alakalı yeterli bir bilgi birikimine sahip olacaksınız ya da kendinizi sözün üstadı olarak tanımlıyorsanız buna uygun bir altyapıya sahip olacaksınız. Baştan söyleyelim zülfü yâre biraz dokunacağız.

Yakın bir zamanda bir ağabeyim ile konuştuğumda bana ” hayatın boyunca öğrenci ol, öğrenciliği bir an olsun bırakma, ben ustayım deme” dedi. Şöyle ilk baktığınızda hep öğrenci olmak kulağa hoş gelmeyebilir. Ama sözün derinine inecek olursak, söylenmek istenenin çok farklı olduğunu anlıyoruz.
Sözün hâsılı: Hayat boyu bir şeyleri öğrenmeye olan inancınız ve çabanızı hiç kaybetmeyin. Yeniliğe, kendinizi geliştirmeye her zaman için açık olmanız kısmi bir öğrencilik esasında.

Eleştiri insanların artık umarsız bir şekilde kendini savunma mekanizması haline geldi. Ve bu savunma mekanizması öyle bir içselleştirilyor ki kırılmayacak putlar haline geliyor maalesef.

Ben hayatım boyunca bu eleştirilere maruz kaldım. Elbette ki kimi zaman yapıcı ve yönlendirici eleştiriler de yapıldı. Bu yapıcı eleştiriler başım gözüm üstüne zaten.


Anlatmaya çalıştığım şey sanırım biraz da ön yargılar.
İnsanların bana karşı bir ön yargı oluşturarak geldiğini geç olsa da fark ettim. Bu ön yargının sebebini ise halen daha bulmuş değilim.


Dışardan bakan insanlar belki yaptığım işlerden ötürü bu işlere nasıl ve nereden başladığımı merak ediyor bu merak da yanında ön yargı getiriyor olabilir.
Hasbelkader beni merak eden biri bu yazıyı okursa umarım ki ön yargılarını bir tarafa bırakarak yanıma gelir.

Bakınız…


Ben 15 yaşında aktif ve sosyal bir hayata başladım. Çalışmaya kendi kişisel gelişimimi arttırarak başladım. “Her arayan bulamaz ama her bulan arayandır.” düsturunda kendimi bulmak için çalışıp koşturdum.


17 yaşında kendi hayat planlamamı yaptım ve yaptığım bu planlama her ne kadar zaman zaman aksaklık yaşasa da kararlı bir şekilde devam etmektedir. Amaç ne olacak diye soranlara olacaktır muhakkak. Amaç, yeni Türkiye vizyonu oluşturup 2053-2071 vizyonunun mihenk taşlarından biri olmaktır.

Bana Yapılanlar, Benim Yaptıklarım…

Şimdi baştaki konumuza dönecek olursak… En son evde ne zaman 1 gün geçirdin diye sorarsanız 15’li yaşlarımda olduğu cevabını gönül rahatlığıyla verebilirim. Beni eleştiren kişiler ise tüm gününü evde dizi, film izleyip oyun oynayanlar.


Yarın ne yapacağını düşünmeden yada yarın işin olmadan uyuduğun gün en son ne zamandı diye sorarsanız, 6 yıl önce kadar olduğunu söyleyebilirim. Beni eleştirenlerin ise yarın tek işlerinin okeyde 4. kişiyi nasıl bulacağı olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek.


Siz şimdi seni eleştirenler okul hayatına süratle devam ediyor ve diğer sosyal kültürel alanlara fırsat bulamıyor diyebilirsiniz.


Üniversite de kıymetli bir hocam bana şu sözleri sarf etmişti: ” Benim üniversitede yakın bir arkadaşım vardı. Ben sınavlara çalışırken o kopya çekip sınavlardan geçmenin derdinde idi. Lakin doğru yerde, doğru zamanda, doğru kişilerle birlikte oldu. O şuan Ankara’da bakanlıkta ben ise burada üniversitedeyim.” Bunu elbette akademik kariyeri küçümsediğim için anlatmıyorum. Fakat doğru zamanda doğru işlerle meşgul olmaktan mutluluk duyuyorum.


İlber Ortaylı hocam da tam bu hususta “Türkiye’de üniversite okumak gerekli ama yeterli değil” der. Bu sistemde kendinizi ne kadar geliştirebilirseniz o kadar iyi. Bir diğer tabirle okuyup düşünüp uygulayıp neticelendirmek gerekiyor.


Sözün biraz fazla uzadığının farkındayım. Ama belli düzeyden sonra hakkımda yapılan gereksiz eleştirilere dayanamıyorum. Ve bu belli bir müddetten sonra can sıkar hale geliyor.

Son Sözüm

Farklı bir mecrada da dile getirdim. Türkiye’de birçok alanda birçok kişi tanıdım. Lakin şu geçirdiğim koskoca 6 yıllık hayat mücadelesinde en büyük üzüntüm şöyle dişime göre bir muhalefet bulamayışımdır.

Abone Ol 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu