Genel

FELSEFENİN DEĞERİ

Abone Ol 

Felsefenin değeri anlaşılabilmesi için öncelikle felsefenin ne olduğunu anlamak gerekmektedir. Bunun için de felsefeyi tanımlamak gerekiyor. Çünkü doğru bir tanım tanımlanan şeyin ayırt edici özelliklerini gözler önüne serer. Fakat felsefe için bir tanımlama işine girmek doğru ve mümkün olmayacaktır. Bunun sebebi öncelikle onu tanımlayacak kişilerin ve farklı çağlarda yaşamış filozofların dünyaya bakış tarzlarının farklılık göstermesinden kaynaklanmaktadır. Buna en somut örnek “Felsefe Muhabbetleri” isimli kitaptır. Kitabın başında çeşitli felsefe düşünürlerine “felsefe nedir?” sorusu sorulmaktadır, cevap olarak çoğu düşünür gülüp geçmekle yetinmiştir. Kimisi de yaşadıkları sosyal ve ekonomik çevre nasıl el verirse o şekilde cevap vermiştir. Felsefenin içinde bulunan farklı görüşlerden dolayı felsefenin ne işe yaradığı ve felsefenin değeri nedir soruları insanlar arasında sorulmaktadır. Bu soruya cevap olarak da hiç bir işe yaramadığı veya felsefenin değeri olmadığı görüşüne varılmaktadır. Bu düşüncenin sebebi insanların bir şeyin işe yaraması için onlara somut fayda sağlamasını beklemeleridir, bu da felsefe hakkında yanlış düşüncelere yol açmaktadır.

Felsefenin Bireye Katkısı

Felsefe insanlara doğrudan fayda sağlamasa bile dolaylı olarak faydası bulunmaktadır. Felsefeden maddi kazanç bekleyerek yola çıkılmaz, manevi hayatımıza katkısı çok büyüktür. Günümüzde insanlar mutluluğa giden yolun paradan geçtiğini düşündükleri için felsefenin manevi boyutunu göremezler. Tabi ki her insan maddi zenginliklerden keyif almaz, kimi insan derin düşünmekten, insan yaşamının anlamını araştırmaktan keyif alır. Bunlara yabancı olan insanlar bile çok okuyan, düşünen insanların gerçek zenginliğe ulaştıklarını savunmaktadır. O zaman felsefe insana fikir ve bilgi üretmek yolunda manevi bir haz vermektedir. İnsanın bu hayatta tek amacı maddi ihtiyaçlarını karşılamak olmamalıdır, manevi ihtiyaçları da karşılamak zorundadır. Aksi takdirde doyumsuz, hayattan keyif almayan, neden yaşadığını bilmeyen insanlar haline gelirler. İnsanın manevi ihtiyaçlarının en başında merakını giderme, evreni anlamaya çalışma, kendisini anlamaya çalışma vardır. Bu konularda da büyük ölçüde felsefe fayda sağlayabilir.

Hayatı Sorgulamak

İnsanlar dünyaya sadece maddi unsurlardan keyif almak için veya sadece nefes almak için gelmiş olamazlar. İnsan, vücudunun sadece kemik yığınından oluşmadığını aynı zamanda bir ruh varlığı olduğunu bilip anlaması gerekmektedir. Felsefe sayesinde insanlar doğaya karşı ve başkalarına karşı ödevleri olduğunu öğrenebilirler. Felsefe, her şeyden önce insan olarak var oluşun anlamıyla ilgili temel soruları insanlara sordurur. Her insanın hayatı ile ilgili bazı şeyleri sorgulaması gerekmektedir. Çünkü Sokrates’in de dediği gibi “Sorgulanmamış hayat yaşamaya değmez.” İnsanları hayvanlardan ayıran özellik düşünebiliyor olmasıdır. Bu sebeple onlardan farklı olduğumuzu hatırlayıp çokça düşünüp çokça araştırmak gerekmektedir.

Felsefenin bireye diğer bir katkısı ise insanın elinde var olanları ve olmadığı şeyleri fark etmesine yardımcı olmasıdır. Örneğin doğacağımız aileyi, ülkeyi vb. seçmek elimizde değildir. Fakat karakterimizi geliştirmek, istediğimiz mesleğe sahip olmak, erdemli olmak, daha insani şartlarda yaşamak insanların elinde olan bir şeydir. Jean Paul Sartre bu konuda hakkında şunu demiştir: “İnsan, insanlığın bütün değerlerini kendisi yaratır ve bunu tek başına yapar.”

Bilginin Sınırsızlığı

Felsefe, bizlere hayatta her zaman yeni şeyler öğrenebileceğini gösterir, alışkanlıklara bağlı kalmamayı öğretir. Buna örnek olarak, küçük bir çocuğun uçan bir insan gördüğünü düşünelim bebek buna çok fazla tepki vermez çünkü onun için her şey ilktir, her şey şaşırtıcıdır. Aynı şekilde yetişkin bir bireyin uçan bir insan gördüğünü düşünürsek aklını kaçırma noktasına gelir. Bunların sebebi bu hayatı yaşarken insanların kendisini kalıp yargıların içine sığdırmasıdır. Kendinizi sadece okullarda öğrendiğiniz bilgilerle sınırlandırmamak gerekmektedir. Bilgi konusunda hiç bir zaman “tamam” dememeyi felsefe ile öğrenebilirsiniz. Bilginin ve öğrenmenin sınırı yoktur kendinize bu konuda sınırlar koymamalısınız.

Günümüzde insanlar zenginliği başarıyla, fiyatı değerle, tarafsızlığı öznellikle karıştırmaktadır. İşte bu gibi sınırlamaları kaldıracak , kafa karışıklıklarını gidermeye yardımcı olacak şey felsefedir. Felsefe insana sınırsız düşünebilme imkanı sağlamaktadır, akıl yürütmenin mantıklarını öğretmektedir. Böylesine bir düşünce insana bir çok probleme başka pencerelerden bakabilme imkanı sunar. Problemlere karşı kaçmak yerine her zaman bir çözüm yolu üretmeyi ve sorunlara ön yargısız yaklaşabilmeyi felsefe sizlere sunar. Felsefe, insanlara mutlak olanı vermez çünkü mutlaklığı reddeder bunun yerine bilgilerin eleştiri ve akıl süzgecinden geçirilmesi gerektiğini sizlere hatırlatır. Tüm bu anlatılar felsefenin değerini bir miktar açıklayabilmektedir. Felsefede sınır yoktur. Felsefenin insan aklını, insan yaşantısını özgürleştirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

KAYNAKÇA

Cevizci, Ahmet. Felsefeye Giriş. İstanbul: Say Yayınları,2016.

Çelebi, Vedat. “Jean Paul Sartre’ın Varoluşçuluk Düşüncesi”. Beytülhikme 4 (2014): 63-76.

Gaarder, Jostein. Sofie’nin Dünyası, çev. Sabir Yücesoy, İstanbul: Pan Yayıncılık, 2009.
Abone Ol 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu