Genel

Kadınlar Günü

Abone Ol 

Dünya Kadınlar Günü

Anadoluda toprak ana ifadesiyle karşımıza çıkan kadın; verimli, çalışkan, olmayanı olduran, yoktan var eden, kadının analığından gelir toprağın gücü kudreti düşünülerek söylenilmiştir, hoş hepimiz ordan geldik oraya gideceğiz.

 Ana denir Anadoluda kadına öyle kıymetlidir ki elleri ekmek kokar.Hepimizin kıymetli anneleri, anneanneleri, babanneleri, nineleri, hatırladığımız güzel değerli günler hep birlikte yaşadığımız hayatımızda güzel izler bırakan o günler…

Hatırlarımda ananemin hıdırellezde yaptığı renkli yumurtaları, yarışa girerdik çocuklarla rengi güzel olanı almak için, yaptığı ekmekleri sıcak sıcak bölüşüp yemek için yarışa girerdik.

Ablam dut ağacına çıkar dutu sallardı annem ve anneannem çarşaf açarlardı dutlar dökülsün diye ben duttan önce yatardım çarşafa çocuktum neşeliydim, mutluydum, huzurluydum.

 Ananem  anlatır deden parayı tutmaz harcardı onu ev sahibi ben ettim.Bu evin sıvasına kadar ben uğraştım.Vakti zamanında dedem 50 lirası yok diye şuan oturdukları arsayı almayacakmıştı.Anneannem ekmek parasından artırıp biriktirdiği paraları ortaya çıkarır ve şimdiki evlerinin arsasını alırlar.Neden anlattım bunları biliyormusunuz. Kadının her şeyi biriktirip dağ etmesinin en güzel örneğiydi hayatımda, işte bu yüzden anlattım.

Kadın deyip geçmeyin kurtuluş savaşında ne analar çocuğunu değil mermileri sarmış çocukları ölmüş ama biz gelecek nesiller yaşamışız, duacıyız analarımıza, hiçbir zaman haklarını ödeyemeyiz.

Kadın öyle bir varlık ki olmasaydı olmazdık.Allah annelerimizi başımızdan eksik etmesin.

Şuan baktığımızda ülkemizde çalışan kadınlar, iş kuran kadınlar, aynı zamanda ev geçindirip evi temizleyen, yemek yapan kadınlar, çocuğunun derdiyle ilgilenen kadınlar,çocuğuna hem ana hem baba olan kadınlar, iyiki varlar diyebildiğimiz bazı insanların amma abarttınız, babayı konuşmazsınız anca kadını konuşursunuz derler, ama söylemek istediğim babayı kötülemek değilde annelerimizin, kadınlarımızın kıymetini bilmemiz gerektiği.

Farkındaysanız son dönemlerde kadın cinayetleri arttı. Çocuk cinayetleride arttı biz kadınımızı, çocuğumuzu koruyamazsak daha büyüyüp anne olamamış çocuğumuza sahip çıkamazsak bu Dünyadada öte taraftada bizden hesap sorarlar.

Sadece feminist bir yaklaşım gibi gözüksün istemem ama biz kadınımızı çocuğumuzu koruyamıyoruz.Kadınımıza gereken değeri vermiyoruz veren insanlar aileler var mıdır? vardır onlara hiçbir sözüm yok.Lakin kıymet bilmeyen bir nesle dönüşür olduk.

Başka bir konuyada değinmek isterim.

  Bi keresinde bi teyzeyle tanıştım Üniversite mezunuymuş, fakat manavda çalışıyor yorucu olduğunu söylüyordu.Bende neden okumadın dediğimde okumuş olduğunu fakat eşinin onu hiç o alanda çalıştırmadığını bunca sene çalışmayınca kimsenin almadığını söyledi.

Oda çoluğu çocuğu okutmak için eve katkıda bulunmak için manavda işe başilamış lise mezunu bir müdürün ona zulüm etmesinden dem vurdu.

Şimdiki sözüm eşlere, kadınlara destek olun okuyan, çalışanın önüne geçip hapis hayatı yaşatmayın bu Ülke kalkınsın gelişsin.Çalışacak üretecek bir çok insana ihtiyacımız var.İlerde manda çalışmasına iş işten geçtikten sonra izin vermektense şuan arkasında dur.

Destekle köstek olma yanında dur.

Neymiş efendim evlenince okunulmazmış neymiş efendim her şeyden elini ayağını çekmek gerekirmiş.Ben elli yaşında bile okuyan insan tanıyorum. Yaşam, hayat böyle sınırlandırılmaz.Her geçen gün öğrenip gelişmeliyiz, eger dününle bu günün aynıysa sende unutulmaya mahkümsün.Peygamber efendimizin bir sözü vardır, şöyle ifade etmektedir: “Kişi öldüğünde ameli kesilir, amel defteri kapanır. Ancak arkasında hayırlı evlat, onunla amel edilen ilim ve sadakai cariye bırakan kimsenin amel defteri kapanmaz.”
Yani hayırlı evlat babasının, anasının arkasından hayır-hasenat, Kur’an okuma, okutma, topluma yararlı bir birey… gibi güzel işlerle uğraştıkça babasının ve anasının amel defterine bunlar yazılır. Baba hayattayken insanların faydasına olan ilmi öğrettiği için insanlar o ilimden faydalandıkları sürece amel defterine sevap yazılır.

Belki öğrenen kadın çocuğuna bir harf daha öğretecek, belki yeni topluma hayırlı bir buluş bulacak.Kimse kimseye engel olmasın, engel olunmadığı sürece biz daha ileriye gideceğiz.

Bilim bilimi doğurur.Ülkecek gelişmekte olan ülkeyiz fakat gelişmemiz için el birliğine ihtiyacımız var köstek olmaya değil!…

 Kadınları korumak yaşatmak ve ilerlemek adına erkeklerede ihtiyacımız var.Hep beraber olursak ileri gidebiliriz.Şuan gelişmekte olan bir ülkeyiz evet ama bu bizim elimizde git gide yabancı kültüre esir oluyoruz halbuki Anadoluda anlattığım ana profili her zaman güçlü ve yoktan var eden kadındı geçmişte engeller yoktu şimdiki kadar öldürülürüm korkusu yoktu.

Erkek gibi kadın deyimi vardı.Çoğu erkeğe bin basan kadınlar şimdi ay tırnağım kırıldı diye ağalayan nesle mi dönüşsün?

Burda sözüm ne kadına ne erkeğe sözüm insanlığa, sözüm Ülkesi için bir olma gayesi güden herkese neden bir değiliz?

Neden engeliz.Neden engel kıran değilde engel olan taraftayız bunları sorarak kendimizi değerlendirelim önce.

Kadınlar gününün asıl çıkış sebebi;

Amerikada  çalışma koşullarının iyileştirilmesini isteyen işçilerin iş bırakma eyleminden sonra çıkan yangın 120 kadın işçinin 8 Mart 1857’de hayatını kaybetmesine tüm dünyadan tepkiler geldi. Danimarka, Almanya ve ABD sırasıyla bu günü dünya kadınlarına özel bir gün olarak kabul edince Birleşmiş Milletler’den de ilk adım geldi. 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ı Dünya Kadınlar Günü olarak ilan edilmiştir.

Bu kadar Türklüğü savunup gelip yabancıların gününü savundun demeyin.Burdaki işin özü anlatmak istediğim Kadınlar günü birgün değildir hergündür.

Kadın emektir, emekçidir,anadır, kadın yoktan var eder.Kadın emek kokar, ekmek kokar .

İyiki var kadınlarımız.

Abone Ol 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu