Genel

Yerel Yönetim

Abone Ol 

Yerel yönetimler kamu maliyesinin üç temel işlevi olan ekonomik istikrarın sağlanması, gelir dağılımı ve kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde görev almaktadır. Kamu yönetimi aygıtının önemli unsurlarından olan bu kuruluşlar, piyasa ekonomisinin başarısızlığı veya yetersizliğinden dolayı ekonomiye müdahale etmek suretiyle çeşitli işlevleri yerine getiren devletin, kamusal alandaki sorumluluklarını paylaşan bir örgütlenme biçimidir.

Ancak, yerel yönetimlerin sorumlulukların yerine getirilmesindeki katkısı, devlete göre oldukça sınırlı olup, bu pay ekonomik istikrar ve gelirin yeniden dağılımında, kamu hizmetlerinin sağlanması ile ilgili görevlerine göre büyük ölçüde azdır. Benzeri farklılık, gelişmiş ülkeler ile gelişen ülkeler arasında da görülmektedir. Öyle ki, gelişmiş ülkelerdeki yerel yönetimler yukarıda sıralanan görevlerin tümünün sağlanmasına daha etkin bir düzeyde katılırken, gelişmekte olan ülke yerel yönetimleri, kamu hizmetlerinin sağlanmasında dahi yeterli olamamaktadır.

Ekonomik istikrar politikaları genel olarak makro ekonomik boyutlu olduğu için, bu politikalarla ilgili birincil sorumluluk merkezi yönetime aittir. Nitekim para, enflasyon, işsizlik gibi makro politikalar merkezi düzeyde yönetilmelidir. Çünkü, her bir yerel yönetimin ayrı bir mahalli ölçekli politika veya bu politikalar üzerinde kontrole sahip olmasının çok çeşitli problemler doğuracağı açıktır. Örneğin, İzmir belediyesinin enflasyon üzerinde etkili olması düşünülemez. Ancak, yerel yönetimler bölgesel kalkınma ve işsizliğe yönelik birtakım önlemler alabilirler. Ulusal ve uluslararası yatırımları bölgelerine çekmek ve kendi birimlerinde işçi istihdam etmek suretiyle sınırlıda olsa etkili olabilirler.

Diğer taraftan, Keynesyen bütçe açığı politikalarının yerel düzeyde uygulanması uygun görülmemektedir. Yine, merkezi idare, yerel yönetimlerin sahip olmadığı para ve maliye politikaları ile büyük miktarlardaki bütçe açıklarını önlemeye çalışmaktadır. Buna karşılık son yıllarda ekonomik istikrar sağlama fonksiyonun merkezi yönetim tarafından yerine getirilmesine yönelik standart argümanlara yönelik eleştiriler artmıştır. 

Gelir dağılımı sorunu tarihin her döneminde insanoğlunun dikkatini çeken temel sosyal politikalardan biridir. Hem geniş hem de dar anlamdaki sosyal politika kapsamındaki soruna yönelik müdahaleler, ilk ciddi sosyal politika önlemleri olarak değerlendirilmektedir. Çünkü, gelir bireysel ve toplumsal refahın başlıca belirleyicisidir. Bu nedenle, devletin veya kamu erkini kullanan diğer yönetim birimlerinin adil bir gelir dağılımına yönelik önlemler alması beklenilmektedir. Ülkemizde yerel yönetim biimleri; il özel idareleri,belediyeler ve köy muhtarlıklarıdır.

Yerel yönetim tipleri ise; himaye edici model, ekonomik gelişme modeli ve refah devleti modeli kapsamında ele alınabilir. Bu üç modelin yanında 4. tür olarak yerel yönetimlerin rekabet ve piyasalara dayalı çeşitli araçlarla hizmetlerin etkin bir şekilde sağlanmasını teşvik ederek, hizmetlerin sunulmasında müşteri tercihini artıracağı beklenir. Ancak, herhangi bir belediye ve yerel yönetimin bütünüyle bu 3 tipten birine dahil olduğu söylenemez. Uygulamada her belediye ve sistem farklı modellerin değişik düzeydeki farklı özelliklerini taşıyabilmekte olup, her birinde bir özellik diğerlerine göre daha baskındır ve belirli bir ülke veya ülke grupları içindeki yerel yönetimlerin özellikleri bir modele, diğerlerine göre daha yakındır.

Merkez – yerel ilişkisindeki modeller ise; otonom yerel yönetimler modeli ve entegrasyon modelidir. Otonomi modelin esası, yönetim alanın iki ayrı bölüme ayrılması ve yerel yönetimlerin faaliyetlerine merkezi idarenin engel olmaması, merkezi yönetime, yerel yönetimlerin hakimiyet alanına müdahale etmeksizin, faaliyetlerini izleme rolü verilmesidir.

Entegrasyon modeli ise iki yönetim birimi arasında oldukça farklı bir yaklaşımla “uygun ilişki” üzerinde kuruludur. Merkezi ve yerel yönetimler arasında esnek ve pragmatik bir şekilde fonksiyonel bölümlendirmenin yapılması, bu yönetim birimlerinin entegrasyonunu kuvvetlendirecektir yaklaşımına dayanır.

KAYNAK:  https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/yerel_yonetimler_ve_sosyal_hizmet/5/index.html

Abone Ol 

bdllhcngz

Masal-hikaye-şiir ve kurgu sanatçısı,kurulması planlanan Türkiye Sanat Kurumu'nun (TÜSAK) fikir babası,araştırmacı,yazar,bilim adamı,uluslararası süper model,halterci. Öğretmen bir baba ve ebe bir annenin 3. çocuğu olarak 1983 yılında o zamanlar Sinop'un Boyabat ilçesine bağlı Saraydüzü köyünde doğdu.İlk öğrenimine 1989'da buradan taşındıkları az ilerdeki,babasının tayin olduğu Çorman Köyü İlkokulu'nda başladı.1990 yılında sanat hayatına başladı.Televizyondan dinlediği masallardan ve hikayelerden etkilenerek masal ve hikaye kurguları yapmaya başladı ve bir dizi masal ve hikaye yaptı ancak bunları kağıda geçirmedi.Ayrıca alışılmış çocuk oyunları oynamak yerine kendi aklından çocuk oyunları türetti ve bu oyunlar arkadaşları tarafından da ilgi gördü.Böylece çok küçük yaşta yaratıcı zekasını çevresine gösterdi.Öğrenimine 1992 yılında babasının tayini dolayısıyla taşındıkları Boyabat İlçesi Hamit Tekin İlköğretim Okulu'nda devam etti.1994 yılında şiir yazmaya başladı ancak şiirlerini yazdığı kağıtlar bir süre sonra kayboldu.Bir süre sonra şiir yazmaya devam etti.1997'de ilköğrenimini tamamladı ve orta öğrenimine buradaki Sağlık Meslek Lisesi Tıbbi Sekreterlik Bölümü'nde devam etti. Buradan 2001'de mezun olunca tıbbi sekreter ünvanı ile devlet memuru olarak atanması gerekirken devlet kurumlarına memur atanması ile ilgili kanun değiştirildiği için devlet memuru olarak atanması yapılmadı. 2002'de ehliyet aldı. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Büro Yönetimi ve Sekreterlik Bölümü'ne girdi. Bu sıralarda önce Kültür Bakanlığına sonra da Başbakanlığa mektup ve dilekçe yoluyla yaptığı Türkiye Sanat Kurumu'nun (TÜSAK) kurulması önerisi kabul edilerek bu konuda çalışma başlatıldı. Bu bölümden onur listesine girerek 2004'de mezun oldukdan sonra 2008'de Anadolu Üniversitesi (Açıköğretim) İşletme Fakültesi İşletme Bölümü'nde lisans eğitimini tamamladı. 2009'da Boyabat'da İş-Kur'un düzenlediği Lambri Kaplamacılığı Kursu'na girdi ve sertifika aldı. 2009 Eylül Ayında Askerliğini Rize Merkeze bağlı Çaykent Beldesi'nde kısa dönem Jandarma eri olarak yaptı. 2010'da sosyal medya ve paylaşım siteleri aracılığı ile yüz modelliği yapmaya başladı. Boyabat İhlas Pazarlamada 45 gün su arıtma sistemi ve temizlik robotu pazarlamacısı olarak çalıştı ancak pazarlamacılık işini yürütemediğinden ayrılmak zorunda kaldı. 2010'da şiirlerini antoloji.com şiir sitesinde toplamaya karar verdi ve burada açtığı hesabında şiirlerini ve çeşitli konulardaki görüşlerini yayınlamaya başladı. Facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde hesap açtı ve uzun yıllar kurduğu Türk ve İslam Dünyası Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği hayali için bu sitede bu dernek ismiyle sayfa açtı. Aynı yıl Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde master yapmaya hak kazandı ancak maddi imkansızlıklardan dolayı master yapamadı. Ardından değişik sitelerde hesaplar açtı ve hem sanat hem de araştırmaya dayalı paylaşımlar yapmaya devam etti. Botsvana Cumhuriyeti üniversitelerinden Gazipaşa Üniversitesi'nde alanında uzaktan öğretim yolu ile master, doktora yaptı. Yardımcı doçentlik, doçentlik ve profesörlük ünvanlarını kazandı. Ancak Gazipaşa Üniversitesi'nin denkliği ve kurumsal kişiliği Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK.) tarafından, resmi olarak kabul edilmediği için Gazipaşa Üniversitesi'nde kazandığı bu ünvanlarını kullanmamaktadır. En Başarılı ve İstikrarlı Devlet Siyasi Sistemi isimli videoları kendi adına profesör doktor ünvanı ile sosyal medya aracılığı ile yayınlanmıştır. İlgilendiği meslekler ve işler ile ilgili videoları ve diğer paylaşımları sosyal medyada ilgiyle takip edilmektedir. Halter dalında sporcu lisansı sahibidir. ( Gazipaşa Üniversitesi / BC. Gazipaşa Üniversitesi )

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu