Genel

Zaman yönetimi Zaman nedir?

Abone Ol 

Elimizde olan bir vakit; ölçülmüş ama ölçülemeyen, elimizden kayıp giden, tutamadığımız, durduramadığımız uzaysal boyutu olmayan bir süreklilik dilimi değil midir?

Zaman yönetimi ufak bir konu gibi dursa da hayatımızı en çok etkileyen etkenlerden biridir. Hiçbir zaman geçen zamanı geri alamayız ve keşkelerle yaşarız çoğu kez. Bunu yaşamamak için planlı ve düzenli yaşamayı öneriyorum size. Peki zamanımızı nasıl yönetebiliriz?

Öncelikle yapacaklarımızı listelemeliyiz. Yapabileceğimiz kadarına odaklanmalıyız, daha fazlası külfet ve eziyet olacaktır. Eğer fazla hedeflersek o işi yerine getiremediğimizde psikolojik olarak pişmanlık çökkünlük olacak ve diğer işleri yapma isteğiniz de azalacaktır. Yani geçmişi düşünerek o anı kaçıracaksınız. Bunu yaşamamak adına öncelikle kapasitemizin farkında olmalıyız.

Ufak ve herkesin bildiği bir örneği düşünün, tavşan ve kaplumbağa hikayesi: tavşan koşar koşar geçtim der ve dinlenmeye oturur uyuyakalır. Yavaş olsa da kazanacağından emin olan ümidini yitirmeyen kaplumbağa kazanır. Burada anlattığım tez aslında şu; bir şeyleri uzun uzun çalışıp bırakmak değil de, bir işi bir saat iki saat her gün sürekli yaptığınız takdirde başarılı olursunuz. Mesela okulda günlük, aylık tekrar yaparsanız eğer son gün çalışanlardan olmayacaksınız. Çünkü o konuyu zaten biliyorsunuz, sorularını çözdünüz, tekrarını yaptınız. En zor dediğiniz, en korktuğunuz dersten korkma sebebiniz zorluk değil aslında, anlamayı öğrenmeyi biriktirip son gün ilham beklemenizdir.

Her gün hedeflerimize birer saat ayırdığımızda her zaman başarılı olacağımızı bilmemiz gerekir. Peki biz istediğimiz, hayalini kurduğumuz kadar o işe odaklanıp bir saatimizi ayırıyor muyuz? Hayır tabiiki de. Ayırsaydık bu yazıyı yazıyor olmazdım.

Öncelikle ben ne istiyorum, hedefim ne? Bu alanda düşünün planlarınızı bir kağıda sıralayın, odanızda ya da çalışma ortamınız neresiyse dikkat dağıtacak unsurları yok edin, o ortamda onlar olmasın. Ajanda kullanabilirsiniz: yıllık ve haftalık hedeflerinizi yazabileceğiniz ajandalar. Daha önce de bahsettiğim gibi yapabileceğinizden fazlasını hedeflemeyin, kendinizi ödüllendirin, kendinize vakit ayırın. Mesela ”Bugün gezdim tozdum hiç çalışmadım ne yaptım?” deyip düşünmek yerine oturun, ”İyi ki bunu yaptım ihtiyacım vardı şimdi bir saat çalışayım.” diyerek kendinizi ödüllendirin. Sonuçta biz de insanız robot değiliz yapabileceğimiz hedefler belirliyoruz, yapamayacağımız değil. Gidin çiçeklerinizi sulayın, gezin, iyi ki gezdim diyebilin. Başta söylediğim gibi yaptıklarınızdan pişman olmayın; zaman geri gelmiyor, gelmeyecek. Yaşayın gitsin.

Virginia Woolf’un da dediği gibi:

“Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!..”

Kendi düşüncelerinizi üretebileceğiniz bir odanız, bir masanız olsun.

Bir şeyleri rutinleştirin. Bunu yapmak için elinizde yirmi bir gün süreniz var. O yirmi bir günlük süre içinde her gün aynı saatte aynı işi yapın aynı şekilde çalışın. Alışkanlık haline getirdiğinizde artık kimse önünüze geçemez. Karınca gibi gıdım gıdım, ufak ufak çalışın ama her gün çalışın.

Neden yirmi bir gün derseniz? Alışkanlık kazanmak yirmi bir gün içinde gerçekleşir. Ne az ne de fazla sadece yirmi bir gün.

Kant sabah beşte uyanır. Uyanınca çay ve tütün içer, on bire kadar ders verip yemek yiyip akşamları aynı saatte aynı yerde yürüyüş yapardı.

Günlük alışkanlıklarına bağlı birisiydi . Biz de kendi kişisel çalışma saatlerimizi ayarlamalıyız. Bazı insanlar gece çalışıp verim alır, bazıları sabah erken kalkıp çalışmayı sever, onun için daha verimlidir. Çalışmış olmak için masada oturup verim alamayıp vicdan rahatlatmak değil amacımız . Gerçekten verimli bir saat geçirmek. İşte bu yüzden kendi çalışma sitilinizi, saatlerinizi ayarlayın kendinizi iyi tanıyın. Planlayın, ayarlayın, uygulayın.

Günlük mottonuz şu olsun: planla, harekete geç, uygula. Başarı daima yanınızda yoldaşınız olacaktır.

Kendinize güvenin, başarın. Başka çareniz yok. Zaman aleyhinize işliyor onu düzgünce kullanmak sizin elinizde.

Şimdi iyi bir yazar ol ve hayatının kalemini eline al, onu sen yaz.

Abone Ol 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu