Yalnızız, Peyami Safa
Günlerdir elimde sürünen, kapağını kapattığımdaysa beni türlü sorgulamalar ve bir karış açık ağızla baş başa bırakan Yalnızız’dan bahsedeceğiz bugün. Türk edebiyatının usta kalemi Peyami Safa’nın okuduğum üçüncü ve en sevdiğim romanı oldu. Yalnızız; yalanlar, şüpheler, kaçışlar, kaçamayışlar, iç hesaplaşmalar, melankoliler ve tabii ki yalnızlıklar üzerine inşa edilmiş. Dil ve üslûbuyla, kurgusuyla, karakterleriyle, psikolojik tahlilleri ve sosyolojik, felsefi çözümlemeleriyle deha ürünü, muhteşem bir eser. Sayfaları çevirdikçe yer yer defalarca okutacak kadar güzel, yer yer defalarca okutacak kadar karışık cümleler karşıladı beni. Madde-mana, ruh-beden, duygu-düşünce gibi tezatlar öyle güzel serpiştirilmiş ki satır aralarına… Kitapta geçen her bir kelimeyi özümseyerek, içinde kaybolup keşfederek okumak gerek bana göre. Yalnızız; ikilemler arasında bocalayanların, kalabalıklar içerisinde kaybolanların, aynadaki aksine yabancılaşanların romanı.