Meselenin Mesele olması mı ? Meselenin meseleliği mi ?
Günümüz olayları ve yaşadığımız sosyal çevre ve kendimiz aslında neyiz. Biz kendi başımıza mı bir meseleyiz yoksa mesele bize doğrudan gelen bir şey mi ? İşte tam bu noktada çözümlememiz gerekiyor kendimizi. Peki nedir bu mesele ya da meseleler. Bu konuyu seçerken meselenin aslında olup olmaması konusunda tedirginliklerim de vardı. Eminim bunu okurken sizde de bir tedirginlik oluşacaktır. Bizler yani insan olarak günlük yaşantımız da bir çok olayla karşılaşırız. Bazen sevinir bazen üzüntülü olabiliriz. İşte bunun sebebi meselenin ne olduğunu anlatır bize. Attığımız her adım, gördüğümüz her şey, bizim için bir korku olabilir ya da bir şüphe de uyandırabilir. Yani biz aslında bir şey bilmiyoruz. Sadece yaşıyoruz olacak ne varsa oluyor zaten. Peki bir tedbir alıyor muyuz ? Niye alalım ki mi diyorsunuz şimdi de zaten olacak değil miydi ? İşte tam burada sormalıyız kendimizi mesele ben miyim yoksa benim meselem mi bu. Allah ve Resulü demişti oysa bize tevekkül yapın diye. Peki biz ne kadar yapabiliyoruz tevekkülü ? Kendimize önce bunu sormak lazım işte asıl mesele burda başlıyor.