BEYAZ GECELER – Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Ah Nastenka ! Görüyorsunuz, yalnız kalmak çok hüzünlü olacak, tamamen yalnız ve üzülecek bir şeyin bile olmaması, hiçbir şey, kesinlikle hiçbir şey… Çünkü kaybettiğim her şey, bütün bunlar, hepsi bir hiçti, aptal, koca bir sıfır, hayallerden başka bir şey değil !
Herkese merhaba! Bugün çok sevdiğim bir yazar olan Dostoyevski’nin Beyaz Geceler adlı eseriyle karşınızdayım. Kitap aslında beklediğimden çok daha akıcıydı diyebilirim. Neden bir beklenti içerisindeydim bilmiyorum ancak kitaptan oldukça keyif aldım.
Kitapta yalnızlığından dolayı üzüntü içerisinde olan ana karakterimizin genç bir kadınla sokakta geçirdiği dört eşsiz gece anlatılıyor. İki karakterinde yaşamlarından bahsedilen bu eserde dikkatimi çeken noktalardan biri kitabın sonu oldu. Oldukça duygu yüklü bir kitap olduğunu söyleyebilirim ancak bu duygu yoğunluğu yoracak cinsten değildi bence. Kitabın arkasında bu eser için Dostoyevski’nin yazarlık serüvenindeki önemli duraklardan biri diyor.
Gerçekten keyif alarak okuduğum, tavsiye edebileceğim bir kitap. İnce olduğu için çok kısa bir süre içerisinde okuyup keyifli dakikalar geçirebilirsiniz.
Yorumumu sevdiğim birkaç alıntı ile noktalamak istiyorum.
“En güzel yıllarımı heba etmişim! Artık bunun farkındayım ve fark etmiş olmaktan acı duyuyorum.”
“Öylesine güzel bir gökyüzünün altında bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu?”
“Çünkü insanlar kendileri mutsuz olmadıkça, başkalarının mutsuzluğunu asla anlayamazlar.”
Keyifli Okumalar…