Kamu Yönetiminde Değişim
Kamu yönetiminde değişim geleneksel kamu yönetiminden yeni kamu yönetimine geçiştir. Geleneksel kamu yönetimi büyük buhran ve ikinci dünya savaşı sonrasında insanların güven ihtiyacını karşılamıştır. Özellikle bu anlayış sanayi dönemindeki ihtiyaçları karşılamakta başarılı olmuştur. Ancak zaman içerisinde geleneksel kamu yönetimi anlayışına gelen eleştiriler küçük ve etkin bir devlet beklentisini ortaya çıkarmıştır. Burada da karşımıza yeni kamu yönetimi anlayışı çıkmaktadır.
Geleneksel kamu yönetiminden yeni kamu yönetimine geçişte sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişin, modernizimden postmodernizme geçişin. Max Weber’in Bürokrasi Kuramı’nın artık yetersiz hale gelmesi, ekonomik yönden verimliliğin esas alınması. Uluslararası örgütlerin yönetim üzerindeki etkisinin artması ve küreselleşme etkili olmuştur. Yeni kamu yönetimine geçmeden önce geleneksel kamu yönetiminin günün koşullarına artık uymamasından ve vatandaşların isteklerini tam anlamıyla karşılayamamasından dolayı ülkeler farklı stratejiler uygulamışlardır. Pek çok strateji olmasına karşın karşımıza dört temel strateji çıkmaktadır. Bunlar aşamalı ve yavaş değişim stratejisi, program stratejisi, yönetsel reform stratejisi ve piyasacı stratejidir. Hepsinin de amacı ortaktır. Daha verimli ve etkin çalışan vatandaşların/müşterilerin isteklerine duyarlı bir kamu yönetimi’nin anlayışı geliştirmektir; hizmetlerin çeşitlendirilerek hizmetin verilmesinde esneklik teşvik edilmektedir. Tüm devletler bunları kendi ülkelerinin sistemlerine göre harmanlayarak uygulamaya geçmiştir. Zaman içinde bu stratejilerin katkılarıyla da ortak bir kamu yönetimi anlayışı gelişmiştir ve yeni kamuyönetimi olarak adlandırılmıştır. Yeni kamuyönetimi anlayışı ile geleneksel kamu yönetimi anlayışında bariz farklar vardır.
***
Örneğin geleneksel kamu yönetimi anlayışı katı bürokrasili, hiyerarşik, güçlü merkeziyetçi, geniş personel aralığı bulunan, muhafazakar, kuralcı, emir-komutaya önem veren, verimlilik ve etkenlikten çok statüye ilişkin sorunlara öncelik tanıyan, müşterinin talepleri yerine bürokrasiyi önemseyen bir yönetim anlayışına sahiptir. Bu ilkeler yüzünden zaman içinde gelişen değişime ayak uyduramayıp yerini verimlilik odaklı olan. Dar merkezli, yerelleşmiş, personelden ziyade uzman bulundurmaya önem veren, müşterinin isteğine odaklı, personelin yönetime ve karar almaya katılmasına önem veren, esnek, performans hedefleri olan yeni kamuyönetimi anlayışına bırakmıştır. Yeni kamuyönetimi anlayışı devleti verimli hale getirmeyi amaç olarak benimsemiştir. Yeni kamuyönetimi anlayışında devletin mal ve hizmet üretmekten ziyade hakemlik yaparak sektörleri koordine etmesi. Hak hukuk ve adaleti sağlaması, asayiş ve güvenlik ihtiyacını gidermesi, mümkün olduğunca küçülmesi temel alınmıştır.
Yazar: Kadir KÜÇÜK > https://kadirkucuk.com/hakkimda/
