KİMSİN, BİR DE BURDAN BAK !!!
ne kadar insanız, ne yapıyoruz ?
bir anlık için yaşadığımız şu zamanda neyi arıyoruz. biz kimiz, kimlerdeniz, neyi tartışıyor ve neyin kavgasını güdüyoruz. birisi çıkıp mantıklı bir açıklama da yapamıyor. herkes kendince bir fikir oluşumu içine girmiş ve inandığı bu fikrin tek doğru olduğu düşüncesiyle savunup başkalarına da bunu benimsetmeye çalışıyor. bunu neden yapıyorsun be kardeşim diye sorduğumuzda sadece bu doğrudur ve herkes buna inanmalı diyerek geçiştiriyor. bunlar gibi nice saçma ve akustik düşünceler almış başını gidiyor. bizi bu hallere kim sürükledi, bunları yapmamızı isteyen düşünceler kimin ve en önemlisi neden biz bunları yapıyoruz.
bu gibi saçma sapan sorular aklımızdadır belki de birçoğumuzun ama çözümü hiç düşündük mü ?
bu kadar soru yeter sanırım, eğer aklınızı karıştırdıysa ve düşündürdüyse devam edelim, yoksa kapatıp gidebilirsiniz…
evet, şimdi cevap vermek lazım diyorsunuz bu sorulara, kısa bir şekilde açıklamaya çalışalım kendimizce.
öncelikle unutmayın ki biz (müslümanlar) dünya üzerinde her zaman uğraşılan, uğraşılması gereken milletleriz. yıllardan beri gelen islam birliği ile dünyayı yönetmekte ve söz sahibi olmakla sadece bizim değil diğer inançları yaşayanlarında güven kaynağı olduk. bunu kaldıramayanlar da oldu tabi ki. çünkü onlar için bizim varlığımız kendi çıkarları ve arzularını tatmin etmiyordu. biz onların yaşayıp yaşatmak istediklerine hep engeldik…
bunu yıllarca farklı yollarda kurguladıkları oyunlarla yapmaya çalıştılar (yaptılar) ve yapmaya devam ediyorlar. bugün biz bunun farkındayız diyen insanların sayıları oldukça fazla ama bunu yapma cesaretini alamayanlar da var. önemli olan bunu benim, senin yani vatandaşların söylemesi değil, islamın devletiyiz (islam devleti) diyen devlet yöneticilerinin demesidir. (uygulamasıdır.)
birgün bu düşünceye varacakları (uygulayacakları) kanaatindeyim ama bizi daha fazla paramparça etmeden demeleri lazım. çünkü bunu biz nasıl düşünüyorsak, onlar (müslüman olmayanların büyük çoğunluğu) bizden daha fazlasını düşünüyorlar ve onlar bizim gibi mazlumca değil, zalimce düşünüyorlar. bizi kaça bölmek istediklerini bugün görüyoruz. sadece bölmekle değil yok edene kadar mücadele edeceklerdir.
biz ne yapıyoruz biliyor musunuz ?
onların bizi bölmek için istediklerini yapıyoruz. onların kurdukları oyunları oynuyoruz, bunların farkında olmamız lazım, uyanmamız lazım ve dimdik ayakta durmamız lazım. (iş işten geçmeden)
nasıl mı yapacağız ?
öncelikle hepimiz inancımızın bize emrettiği şekilde yaşamaya çalışacağız. ben demekten vazgeçip, biz olarak yaşamayı öğreneceğiz. unutmayın biz kendimizi, annemizi ve babamızı, doğduğumuz toprakları, ırkımızı, cinsimizi, toplumumuzu kendimiz seçmedik, seçme şansına da sahip değiliz. bu bizi yaratanın bize lütfudur. bunu ancak böyle bilmeliyiz ve inanmalıyız. eğer ki bunlar üzerinden birbirimize saldırıp ve bunlarla övünüyorsak işte o zaman zalimin oyununa çoktan düşmüşüzdür. bizler inandığımız gibi yaşamayı bırakıp, zalimin bizler için planladığı oyunlar gibi yaşarsak buna inanırız ve nitekim ki bu oluyor şu anda.
bizler sadece inancımızı kendimiz seçiyoruz, bunun üzerinde doğup yetiştiğimiz toplum ve ailemizin de etkisi çok büyüktür. bu yüzden seçmiş olduğumuz inancımız islamiyet ile övünmek ve bunu savunmamız gerekmez mi ? – tabi ki gerekir.
bizim önceliğimiz her zaman inancımız olmalıdır. neden var olduğumuzu unutmayalım ki dünya da zalimlere fırsat vermeyelim. bizim inandığımız davayı savunan insanları ve devletleri de unutmayalım her zaman onlardan kendimize ders çıkaralım ve adil olarak yaşayalım ki ayakta kalalım.
yzn: Kadir KÜÇÜK