Aklımda ki soru: Sizin de size ait olanları taşımaktan ve yansıtmaktan korkup, aman duymasınlar diye yaşadığınız oldu mu? Hayır cevabını veren varsa bile, bu kişinin en azından hatırlamadığı anılarından birinde bu durumun içine düşmüş olduğuna hemfikiriz diye düşünüyorum. Tam da bu yazımı yazarken yukarıdaki komşumdan sesler geliyor. Sizce ne diyorlar? Sus, duymasınlar. Muhtemelen bir çift kavgası işitiyor kulaklarım da bundan utanmak neden? Kim söyledi size anlaşmazlık olmadan ilişki kurulabileceğini. Üstelik bu yazımda ki ilham kaynağım sizsiniz sevgili komşularım ama bunun farkında bile değilsiniz çünkü kendinizi duyurmama çabasına girmekle meşgulsünüz. Belkide bazı şeylerin duyulması sandığınızdan daha olumlu sonuçlar doğurabilir; ilham kaynağı olabilmek gibi.
Sizin yerinize koydum da bir kendimi herhalde ne kadar zordur insanlar ne der diye yaşamak, başka insanların beklentilerine göre hayatındakileri şekillendirmeye çalışmak. Aman kızım Ezgilere gidiyorum de de baban erkek bir arkadaşına gittiğini duymasın. Aman oğlum annene dersten geçemediğini söyleme, duymasın. Ya, canım aile dinamikleri…Ne zaman fark edeceksiniz bu korumacı ve yobaz bakış açılarının hiç bir türlü işe yaramadığını. Siz duysanız da duymasanız da yaşananlar geçmiştir. Yani yaşanmıştır. Sus duymasın diye diye çocuklarınızın bir kez geldikleri şu dünyadan eksik ayrılmalarına sebep olacaksınız. Oğlum hiç erkek adam bale yapar mı? Yapıyorsan da sus. Kolu komşu ne der, bizi rezil etme. Pardon, ama siz bu at gözlüklerinizle ayıplanmıyorsanız biz cesaret etmeyi becerebilip gerçekten yaşamaktan keyif alabildiğimiz için rezil olmayız. Siz içinizi ferah tutun. Bırakın duysunlar. Sosyal medyanızda elmaslardan, Gucci gözlüklerden, harika bir Chanel kombiniyle katıldığınız davetten ve sorunsuz duyulmasını istediğiniz hayatlarınızdan bahsetmekten hiç yorulmuyorsunuz. O zaman bırakın duysunlar bu dünyada her zaman ışıltı içinde yaşanan hayatlar olmadığını. Zaten karanlıkta olmasanız ışıltının farkına nasıl varacaksınız? Sus duymasın. Söyleme sakın. Ben bugün size alışılagelmiş tavsiyeler vermeyeceğim, üzgünüm sizi hayal kırıklığına uğratıyorsam. Bırakın duysunlar sizin yanlışlarınızla, doğrularınızla bu hayattan nasıl keyif aldığınızı ve bu hayat nasıl keyifle veda edeceğinizi. Belki de zaten önemli olan susturmaya çalışanları duymamaktır, ne dersiniz?
