Hayatımızda yeni olan her şeye karşı bir ön yargı söz konusu. Yeni bir ev, yeni bir araba, yeni bir eşya, yeni olan her şey ve elbette yeni insanlar…
Bazı insanlar yeniliğe gerçekten de kapalı olabiliyor. Özellikle yeni insanları hayatına alırken çok zorlu süreçler geçirebiliyor. Elbette ki bazı yaşanmışlıklar ve bilinç altının etkisi bu hususta çok fazla…
Ama şu iyi bilinmeli ki karşıdaki insanın bu tabularını yenmek de senin elinde ????
Yeni İnsanlar…
Günlük rutinlerini şöyle bir gözünün önünden geçir, ne de çok insanla karşı karşıya geliyorsun. Ufacık bir gün içinde ne çok insanla tanışıyorsun değil mi?
Bu insanlar yeri geliyor hayatında bir 30 saniyelik market alışverişinde karşına çıkıyor ve gidiyor, bazen bir de bakmışsın ki uzun soluklu bir hayat yolculuğuna çıkıvermişsin o insanla.
Unutma ki hayatına giren hiçbir insan boş yere karşına çıkmıyor.
Bu cümle şöyle de söylenebilir: hiç kimse bir başkasının karşısına boş yere çıkmıyor.
Karşına çıkan insanları değerlendirmek yalnızca senin elinde. Bunu iyiye veyahut da kötüye yormak senin elinde.
Tamam tamam 🙂 sana şimdi Sherlock ol demiyorum ama çıkarım sanatını iyi kullanan bir yapıya kavuşmak senin hayatta tahmin bile edemeyeceğin kapılar açmana vesile olacaktır.
Ah O tabularımız yok mu…
Biz biz yapan belirli yaşanmışlıklar ve hayat mücadelemizde kazandığımız tecrübeler tabii ki.
Yaşça büyük insanlara tecrübe nedir diye sorduğumuzda “yediğin kazıklardır” gibi ironikomik bir cevap alıyoruz değil mi?
Evet kazandığımız hayat tecrübeleri bizlere bir dünya görüşü kazandırıyor, bu dünya görüşü ise bize belli başlı tabular.
Bu tabular bizi biz yapan etmenlerden birisi evet, lakin değişime ve gelişime de açık olmamız gerekiyor değil mi? Yeni dünyayı yaşanmışlıkları geride bırakarak, kazandığımız tecrübelerle, yenilikçi ve gelişime açık bir şekilde kısaca o tabularımız biraz gevşeterek hayatımıza devam etmemiz gerekiyor.
Kapalı Kapılar Ardında ????
Yeni insanlar hayatımıza sürekli giriyor dedik ve o insanlara karşı tabularımız geride bırakmamız gerektiğini söyledik.
Bazı insanların hayatımıza öyle bir giriyor ki sanki kendi güzelliği yetmiyormuş gibi bir de farklı duygularla farklı yetilerle ve farklı dünya görüşleri ile geliyorlar. İşte bu insanlara karşı normalde kapalı olan kapılarımızı ardına kadar açmamız gerekiyor.
Ufka Bir Bak Yiğidim… ????
Ah o yeni insanlar yok mu…
Sana yeni ufuklar kazandıran, yeni dünya görüşü kazandıran, önyargılarını alıp götüren, putlarını kırıp geçiren o yeni insanlar…
Senin bakış açın da önemli tabi… Ya sen de amma çıkarcıymışsın gibi bir ön yargı oluşmasın sizlerde fakat öyle ki karşıdaki insandan ne alacağınızı analiz etmelisiniz.
Belki bir insanın duruşu sizin için hoş gelecek ve onu model edineceksiniz. Belki konuşması, belki çekiciliği , belki bilgi birikimi, belki mücadele ruhu gibi gibi, hasılı karşıdaki insanın nesi iyi geliyorsa sana, onu kendine rol model olarak al. Toplama bilgisayar tabiri vardır tıpkı o misal, hangi insandan hangi özelliğini alacağını iyi bir şekilde belirle ve ondan daha iyi bir şekilde bu özelliği kendinde uygulamaya başla. Sonra bir bak neler oluyor neler…
Az Kaldı Son Cümlelerim ????
Bir insanla demli bir çay eşliğinde, o içtiğin kahvenin acılığında bir muhabbet etmeyeli ne kadar zaman oldu?
O muhabbet içinde heyecanlanıp nabız atışlarını saymayalı ne kadar zaman oldu?
O heyecanın getirdiği tüm o güzel duyguları sırtına yükleyip geceleri seyre dalmayalı ne kadar uzun bir zaman oldu?
Eğer ki çok uzun bir zaman olduysa; bir incir ağacı altı sohbetleri lazım sana, şöyle dolu dolu, yeni yeni insanlar, demli acı muhabbetler, heyecanlı duyguları sonuna kadar yaşadığın, sohbetin şekerinin insanlar olduğu güzel anlar lazım sana.
E hadi selametle ????️
