Zihin Yönlendirenler Kitap Değerlendirmesi, Özeti
Zihin Yönlendirenler Kitap Değerlendirmesi, Özeti
ABD de medya işiyle uğraşanların, insan davranışlarını belirlemek için medyacılığı, haberciliği ve bunları hazırlamasından, yayınlanmasına kadar olan süreci kendileri için bir iş olarak görmüşlerdir. İnsan zihnini yönlendirmeyi sosyal hayatta karşılığı olmayan işler üreterek medyacılık anlayışından uzaklaşmışlardır. İnsanların gerçeklikten uzaklaşmasına yapılan medya algıları ile zihinlerini farklı yönlendirmeyi amaçlayarak, istedikleri gibi gerçekten uzaklaştırıp, inandırdıkları algı üzerine bir medya üretirler. Bunları yapmasındaki amaçları da tamamen manipülasyondur. Toplumda özellikle siyasi iktidarlar ve gücü olan bazı kitleler kendi amaçları uğruna bu yöntemi sık sık kullanırlar. Egemen düzen, meşruiyet, kazanç uğruna azınlığın da çıkarlarını koruyarak bu düzenin devamı için halkın da rızasını almaya çalışırlar. Manipülasyonu daha çok diktatörce baskı uygulayamadıkları ya da uygulayıp bir sonuç alamadıkları zaman kullanırlar. ABD de Manipülasyon en önemli sosyal denetim aracı olarak kullanılmaktadır. Hatta bu işi yapmak için toplumda en zeki olanlar seçilir ve bunları yüklü miktarda ücretler de ödenir. Manipülasyon için gündemi elinde tutmak, gündemi belirlemek, insan zihnini kendi amaçları doğrultusunda doldurmak ve yönlendirmek en başta gelen ve en etkili olanıdır. Bunun içinde basına sahip olmak çok önemlidir. Özellikle sahip olduğu TV, gazete gibi önemli medya araçları varsa bunları da kendi çıkarları doğrultusunda kullanır ve çalıştırırlar. Zaten bu işi yapanların çoğu medya organlarına ya sahiptir ya da bu işle uğraşan şirketlere bağlıdır.
Zihin yönetim endüstrisi ile, bilinç paketleme işiyle insanları ikna ederek kontrol altına alıp ve yönlendirme işini çok iyi yaparlar. Bunun için beş temel mitten yararlanırlar; Bireyselcilik ve kişisel tercih, yansızlık, değişmeyen insan doğası, sosyal çatışmanın olmadığı ve medya plürazmi mitleri. Toplumda her zaman seçkin kitlenin göz ardı edilmemesi ve gözetilmesi gerekir. Medyanın birbirinden bağımsız olarak ne kadar iş yapsalar da ortaya çıkan ürünler yani verdikleri mesajlar ve iletişimin bütünü bir olarak ele alıp incelenmesi gerekir.
Medya sürekli olarak gelişmekte ve gelirlerinin çoğunluğunu reklamlardan elde etmektedirler. Televizyon medyanın en etkili yayın organıdır ve toplum üzerinde etkisi büyüktür. Amerika da her birey doğduğu günden itibaren bu medya araçlarından kendisine verilen kendi ülkesiyle ilgili her şeyi alır bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yetişir. Ülkesi ile ilgili değerlendirmesini buna göre belirler. Özellikle TV yayınları zihin yönetimini belirlemede çok etkilidir. Çeşitli programlarla insanın özünü alıp reklamlarla da zihni uyuşturulmaktadır.
Sonuç olarak; Herbert Schiller bu kitapta küresel ekonominin işleyişi çok iyi bir şekilde anlatmaktadır. Dünyanın ekonomik işleyişine bakarsak Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri ürettikleri malların çoğunu ABD’ye ihraç ederler, ABD de buna karşılık bu ülkelerin başka pazarlara açılmasına engel olmakta ve dünyanın enerji kaynaklarını kendi denetimi altına tutmaya çalışmaktadır. ABD deki medya yöneticileri gerek kendi ülkesinde gerekse dünya da istedikleri etkiyi yaratabilmek için çalışmaktadırlar. ABD kendi kültürünü dünyaya tanıtmak ve pazarlamak için hem ticari kazanç sağlamayı hem de kendi ideolojisinin propagandasını pazarlamayı amaçlamaktadır. Çıkar ilişkilerinde bir sorun oluştuğunda ise tarafları birbirine kışkırtmaktadır. Bununla da ortaya çıkan çatışmayı demokrasi adı altında müdahalede bulunmaktadır. Böylece ABD kendi bütünlüğü ile dünya egemenliğini sürdürmeye devam etmeyi amaçlamaktadır.