Farkındalık

Otuzlar

Abone Ol 

Otuzlarına yaklaşmış biri içinde korku ve olgunluk hissi ile arasında çatışma yaşar. Her on yıllık sürecin
bir çatışması var anlayacağınız. Korkunun sebebi 30 yıldır yaşıyorum ve neler yaptım? Geçmişi
kurcaladığımızda ise birbirinden hüzünlü, hep kaybettiğiniz ya da başarısız olduğunuz zamanlarla
yüzleşirsiniz genelde. Hayata geç mi kaldım? Aslında realisttik açıdan bakacak olursak sanmıyorum.
Çocukluk ve ergenlik dönemleri hayatın en çetrefilli dönemleri. Çocuklukta ailene ve yakın
arkadaşlarına güven varken, ergenlik bunun tam tersi. Güvensizlik, öfke gibi duyguları en çok
yaşadığımız zamanlar sanırım bu dönemler. Belli bir yaş aralığı vermek istemiyorum, çünkü hepimizin
ergenlik süresi çocukluğumuzu ne kadar yaşadığıyla ya da yaşayamadığıyla ilgili biraz da. Bazılarımız
var ki ergenlik döneminin çevresinde dolanıp duruyor. Otuzuna yaklaşmış olanlar bilir. Bir yerde
ergenliğin hormonlarıyla artık basa çıkıp mantık devreye girdiğinde ancak mental olarak otuzlarınızda
olmuş oluyorsunuz. Ben otuzuma yaklaşırken ara ara ergenliğe girip çıkanlardanım. Ama bunun kabul
edilebilir bir geçiş olduğunu düşünüyorum. Çünkü herhangi bir ergenlik davranışında bulunduğumda
bunu fark edip düzeltmek için bir fırsatınız oluyor. Otuzlu yaşlarımıza böyle böyle ulaşıyoruz genelde.
Hata yapa yapa. Hata yapmanın da insani olduğunu, ayıplanacak bir durum olmadığını artık göz
önünde bulunduruyorsunuz. Öte yandan hataları tekrarlamanın artık sinir bozucu olduğu zamanlar
otuzlar. Hayatını düzene koymanın vakitlerini ister istemez stres içinde yaşıyorsunuz. Artık otuz
oldum, böyle davranmamalıyım, öyle yapmamalıyım, artık çocuk değilim cümleleri kafanızın içinde
çınlıyor ara sıra. Şimdiye kadar kendimi geliştirebilmek için ne yaptım, hayatım nereye gidiyor, bir on
yıl sonra kırk olacağım. Ne kadar da hızlı geçiyor zaman, yalan dünya…. Bu düşünceler akıp gidiyor,
zaman da. Diyeceğim o ki her dönemin ayrı zorluğu olduğu yalan ya da alelade bir cümle değil.
Zaman durduramayacağımız bir gerçek ama onu nasıl yönettiğimiz bizim elimizde. Umarım bunu
otuzlarınızdan önce fark etmişsinizdir ve otuzlarınıza geldiğinizde yönettiğiniz zamanın meyve
tomurcuklarını görebilirsiniz. Sanırım ellilerde de bu meyveleri toplamaya başladığımız zamanlara
denk geliyor. Sevgilerle…

Yazar : Elif Aktar

Abone Ol 

ElifA

1993 Afyonkarahisar dogumluyum. Yazmayi, okumayi, dinlemeyi severim. İngiltere'de genetik alanında doktora eğitimi almaktayım. Akademik hayatta molalar vererek bir takım yazılar yazıp burada paylaşıyorum. Keyifli okumalar !

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu